Uçak seyahatleri, özellikle uzun mesafeli uçuşlarda, içecek servisiyle daha keyifli hale gelir. Çoğu zaman, çeşitli alkollü ve alkolsüz içecekler uçuş boyunca ücretsiz olarak sunulurken, bu anlar, 9 – 10 bin metre yükseklikteki yolculuğun bir parçası olarak beklenen bir deneyim haline gelir. Ancak, bu içecek servisi bazı yönlerden düşündüğünüzden çok daha karmaşık biri iş.
Bir kabin memuru, uçakta servis edilen içeceklerin özellikle gazlı içecekler olduğunda oldukça zorlayıcı olabileceğini söylüyor. “These Gold Wings” adlı blogda yazılar paylaşan ve kendisini “Jet” takma adıyla tanıtan bu kabin memuru, uçakta gazlı içeceklerin dökülmesinin neden bu kadar zahmetli olduğunu detaylı bir şekilde aktardı.
Jet, uçaklardaki kabin basıncının gazlı içeceklerin servisini zorlaştıran ana faktör olduğunu belirtiyor. Kabin basıncı, normalde yer seviyesindeki atmosfer basıncından daha düşük olduğu için, gazlı içeceklerin kutudan dökülmesi sırasında aşırı köpürme meydana geliyor. Bu fazla köpük, içeceklerin düzgün bir şekilde dökülmesini engelleyerek servis hızını önemli ölçüde yavaşlatıyor. Özellikle yoğun uçuşlarda, kabin ekibinin içeceklerin köpüğünün kaybolmasını beklemek zorunda kalması, işleri daha da zorlaştırıyor.
Nem seviyesi de etkiliyor
Bununla birlikte, kabin içindeki düşük nem seviyesi de önemli bir etken. Uçakta ortam oldukça kuru olduğundan, gazlı içecekler, suya kıyasla daha az hidrasyon sağlıyor ve bu da uzun vadede yolcuyu daha fazla susamış hissettirebiliyor. Ayrıca, gazlı içeceklerdeki karbondioksit gazlarının uçak kabinindeki basınç nedeniyle midede genişleyebileceği ve bu durumun rahatsız edici bir şişkinlik hissine yol açabileceği de unutulmamalı.
Tüm bu zorluklar göz önünde bulundurulduğunda, yüksek irtifada gazlı içecekler içmek genellikle beklediğinizden daha az keyifli olabilir. Jet, uçakta içilebilecek en iyi içeceğin su olduğunu vurguluyor. Su, hem vücudunuzu daha iyi besliyor, hem de uçuş boyunca kendinizi daha rahat hissetmenize yardımcı oluyor.
